Ev
Haberler
Çalışamamanın en yaygın nedeni bel ağrısıdır.
Daha uzun bir yaşam beklentisi, obezite ve sigara: Bunların hepsi daha fazla sırt ağrısına yol açabilir. Bunun ekonomi için ciddi sonuçları var.
05/23/2023 | 23.05.2023 – 04:26 tarihinde güncellendi
Bir kadın ellerini sırtına koyar. 2020’de dünya çapında 619 milyon insan bel ağrısından muzdaripti.Thomas Trutschel / görüntü
Sidney/Seattle–Bir analize göre, bel ağrısı dünya çapında en yaygın sakatlık nedenidir. Buna göre 2020 yılında dünya genelinde 619 milyon kişi bel ağrısı çekiyor. The Lancet Rheumatology dergisinde uluslararası bir araştırma ekibi, bunun için risk faktörlerinin işyerinin ergonomisi, obezite ve sigara olduğunu yazıyor. 2050’de dünya çapında 840 milyondan fazla insan bu tür şikayetlerden muzdarip olabilir.
2018 gibi erken bir tarihte, bilim adamları The Lancet’te dünya çapında yarım milyardan fazla insanın bel ağrısından muzdarip olduğunu bildirdi. Bu, Almanya’dan alınan verilere uyuyor: 2021’de Robert Koch Enstitüsü’nden alınan bir örnek, ankete katılanların üçte ikisinden fazlasının sırt ağrısından etkilendiğini ve bunların büyük çoğunluğunun alt omurga bölgesindeki ağrıyı adlandırdığını gösterdi.
Karar: Hastalık iznindeyken çekilen parti fotoğrafları fesih sebebi olabilir
Mevcut analiz, 1990’dan 2020’ye kadar olan dönem için bu tür şikayetlerin yaygınlığını ve 204 ülke ve bölgedeki genel nüfusun bu tür sırt ağrısıyla yaşadığı yıl sayısını tahmin ediyor. Buna göre 2020 yılında dünya genelinde 619 milyon kişi etkilendi. 1990 ile karşılaştırıldığında, genel olarak daha fazla insan vardı, ancak yaşa göre ayarlandığında, sayı bu dönemde yaklaşık yüzde on düştü.
Yaşa standardize edilmiş ağrı en çok Macaristan ve Çek Cumhuriyeti’nde, en az Maldivler ve Myanmar’da görüldü. Ülkeler ve bölgeler genelinde, tüm yaş gruplarında erkeklerden çok kadınlar etkilendi ve cinsiyet farklılıkları 75 yaşından sonra daha belirgin hale geldi. Genel olarak, sırt ağrısı en çok 85 yaş ve üstü kişilerde yaygındı.
Yazarlar ayrıca bu ağrıdan kaynaklanan hastalık yükünü de incelediler ve sağlık bozukluklarıyla geçen yaşam yıllarının sayısını hesapladılar. Buna göre, bel ağrısı, küresel olarak sağlıksız yaşam yıllarının en yaygın nedenidir: 2020’de bu tür 69 milyon yaşam yılı buna atfedilmiştir.
Macaristan: Orban kaçakçıları serbest bıraktı – Avusturya dehşete düştü
Bunların beşte ikisi üç risk faktöründen kaynaklanmaktadır. Bunlar, işyerindeki ergonomik faktörleri (sık sık ağır yük kaldırma, uzun süre ayakta durma veya garip oturma pozisyonları gibi) ve ayrıca aşırı kilolu olmayı ve sigara içmeyi içerir. Aslında, çalışmalar tütün kullanımı ile kronik sırt ağrısı arasında bir bağlantı olduğunu göstermektedir. Nikotinin kan damarı daraltıcı etkisinin arteriosklerozu desteklediği ve dolayısıyla kemiklerin, omurlar arası disklerin ve sırt kaslarının daha zayıf bir şekilde beslenmesini sağladığı varsayılmaktadır.
Nüfusun beklenen büyümesi ve yaşlanması nedeniyle, yazarlar, etkilenen insan sayısının önümüzdeki otuz yıl içinde 840 milyona çıkacağını tahmin ediyor: “2050 yılına kadar, bel ağrısı vakalarının toplam sayısı dünya çapında artacak. Asya ve Afrika’daki en büyük artışla yüzde 36,4 artması bekleniyor.”
Çalışamama: Sırt ağrısının ekonomik sonuçları vardır
Dünya çapındaki yüksek prevalans zaten bir endişe nedenidir. Örneğin, 2012 ve 2014 yılları arasında Amerika Birleşik Devletleri’nde omurga rahatsızlığı olan tüm hastalar için toplam doğrudan maliyet 315 milyar ABD doları olacaktı. “Ayrıca, Avustralya’da omurga rahatsızlıkları için reçeteli ilaçların sayısı son yıllarda önemli ölçüde arttı ve opioidler sırt ağrısı için en sık reçete edilen ilaç sınıfı oldu” dedi. Ne de olsa bu acının ekonomik sonuçları da olacaktır – özellikle çalışma çağındaki insanlar için. Kronik formda, çalışma hayatından erken emekliliğe yol açabilirler.
Sırt sağlığı için hedeflenen önlemler daha da önemlidir. Bunlar, yaşlılar gibi belirli nüfus grupları için daha donanımlı işyerleri, daha etkili tedaviler ve önleme programlarını içerir. “Yeni bel ağrısı ve buna bağlı sakatlık vakalarının sayısını azaltmaya yönelik küresel stratejiler kritik öneme sahip.”
Haberler
Çalışamamanın en yaygın nedeni bel ağrısıdır.
Daha uzun bir yaşam beklentisi, obezite ve sigara: Bunların hepsi daha fazla sırt ağrısına yol açabilir. Bunun ekonomi için ciddi sonuçları var.
05/23/2023 | 23.05.2023 – 04:26 tarihinde güncellendi
Bir kadın ellerini sırtına koyar. 2020’de dünya çapında 619 milyon insan bel ağrısından muzdaripti.Thomas Trutschel / görüntü
Sidney/Seattle–Bir analize göre, bel ağrısı dünya çapında en yaygın sakatlık nedenidir. Buna göre 2020 yılında dünya genelinde 619 milyon kişi bel ağrısı çekiyor. The Lancet Rheumatology dergisinde uluslararası bir araştırma ekibi, bunun için risk faktörlerinin işyerinin ergonomisi, obezite ve sigara olduğunu yazıyor. 2050’de dünya çapında 840 milyondan fazla insan bu tür şikayetlerden muzdarip olabilir.
2018 gibi erken bir tarihte, bilim adamları The Lancet’te dünya çapında yarım milyardan fazla insanın bel ağrısından muzdarip olduğunu bildirdi. Bu, Almanya’dan alınan verilere uyuyor: 2021’de Robert Koch Enstitüsü’nden alınan bir örnek, ankete katılanların üçte ikisinden fazlasının sırt ağrısından etkilendiğini ve bunların büyük çoğunluğunun alt omurga bölgesindeki ağrıyı adlandırdığını gösterdi.
Karar: Hastalık iznindeyken çekilen parti fotoğrafları fesih sebebi olabilir
Mevcut analiz, 1990’dan 2020’ye kadar olan dönem için bu tür şikayetlerin yaygınlığını ve 204 ülke ve bölgedeki genel nüfusun bu tür sırt ağrısıyla yaşadığı yıl sayısını tahmin ediyor. Buna göre 2020 yılında dünya genelinde 619 milyon kişi etkilendi. 1990 ile karşılaştırıldığında, genel olarak daha fazla insan vardı, ancak yaşa göre ayarlandığında, sayı bu dönemde yaklaşık yüzde on düştü.
Yaşa standardize edilmiş ağrı en çok Macaristan ve Çek Cumhuriyeti’nde, en az Maldivler ve Myanmar’da görüldü. Ülkeler ve bölgeler genelinde, tüm yaş gruplarında erkeklerden çok kadınlar etkilendi ve cinsiyet farklılıkları 75 yaşından sonra daha belirgin hale geldi. Genel olarak, sırt ağrısı en çok 85 yaş ve üstü kişilerde yaygındı.
Yazarlar ayrıca bu ağrıdan kaynaklanan hastalık yükünü de incelediler ve sağlık bozukluklarıyla geçen yaşam yıllarının sayısını hesapladılar. Buna göre, bel ağrısı, küresel olarak sağlıksız yaşam yıllarının en yaygın nedenidir: 2020’de bu tür 69 milyon yaşam yılı buna atfedilmiştir.
Macaristan: Orban kaçakçıları serbest bıraktı – Avusturya dehşete düştü
Bunların beşte ikisi üç risk faktöründen kaynaklanmaktadır. Bunlar, işyerindeki ergonomik faktörleri (sık sık ağır yük kaldırma, uzun süre ayakta durma veya garip oturma pozisyonları gibi) ve ayrıca aşırı kilolu olmayı ve sigara içmeyi içerir. Aslında, çalışmalar tütün kullanımı ile kronik sırt ağrısı arasında bir bağlantı olduğunu göstermektedir. Nikotinin kan damarı daraltıcı etkisinin arteriosklerozu desteklediği ve dolayısıyla kemiklerin, omurlar arası disklerin ve sırt kaslarının daha zayıf bir şekilde beslenmesini sağladığı varsayılmaktadır.
Nüfusun beklenen büyümesi ve yaşlanması nedeniyle, yazarlar, etkilenen insan sayısının önümüzdeki otuz yıl içinde 840 milyona çıkacağını tahmin ediyor: “2050 yılına kadar, bel ağrısı vakalarının toplam sayısı dünya çapında artacak. Asya ve Afrika’daki en büyük artışla yüzde 36,4 artması bekleniyor.”
Çalışamama: Sırt ağrısının ekonomik sonuçları vardır
Dünya çapındaki yüksek prevalans zaten bir endişe nedenidir. Örneğin, 2012 ve 2014 yılları arasında Amerika Birleşik Devletleri’nde omurga rahatsızlığı olan tüm hastalar için toplam doğrudan maliyet 315 milyar ABD doları olacaktı. “Ayrıca, Avustralya’da omurga rahatsızlıkları için reçeteli ilaçların sayısı son yıllarda önemli ölçüde arttı ve opioidler sırt ağrısı için en sık reçete edilen ilaç sınıfı oldu” dedi. Ne de olsa bu acının ekonomik sonuçları da olacaktır – özellikle çalışma çağındaki insanlar için. Kronik formda, çalışma hayatından erken emekliliğe yol açabilirler.
Sırt sağlığı için hedeflenen önlemler daha da önemlidir. Bunlar, yaşlılar gibi belirli nüfus grupları için daha donanımlı işyerleri, daha etkili tedaviler ve önleme programlarını içerir. “Yeni bel ağrısı ve buna bağlı sakatlık vakalarının sayısını azaltmaya yönelik küresel stratejiler kritik öneme sahip.”