GSS nedir, kimler yaptırmalı ?

Serkan

New member
GSS Nedir, Kimler Yaptırmalı? Sağlıkta Eşitlik mi, Adaletsizlik mi?

Merhaba forumdaşlar,

Bugün, sağlık sistemi ve toplumsal eşitlik üzerine hepimizi düşünmeye sevk edecek bir konuyu masaya yatırmak istiyorum: Genel Sağlık Sigortası (GSS). Bu uygulama, ülkemizde sağlık hizmetlerine erişim noktasında önemli bir adımdı, fakat acaba gerçekten bu kadar 'eşitlikçi' ve 'adil' mi? GSS'yi yaptırmak zorunlu, peki ya kimler gerçekten bu sigortayı yaptırmalı? Hem sağlık sektöründeki eksikliklere, hem de GSS'nin içinde barındırdığı zayıf noktalara eleştirel bir bakış açısıyla bakmaya çalışalım.

Özellikle sistemin zayıf yönlerini tartışmak istiyorum. Hadi gelin, bu konuyu derinlemesine inceleyelim ve tartışalım.

---

GSS Nedir? Kimler İçin Yarar Sağlar?

Öncelikle, GSS’yi anlamak için ne olduğu üzerine kısa bir özet geçelim. Genel Sağlık Sigortası, Türkiye’de tüm vatandaşların zorunlu olarak sağlık sigortasına sahip olmalarını sağlayan bir sistemdir. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından yönetilir ve devletin belirlediği primler doğrultusunda vatandaşlar sağlık hizmetlerinden yararlanabilirler. Bu sigorta, özellikle işsiz, düşük gelirli ve kayıtsız çalışanlar için önemli bir güvence oluşturmuştu.

GSS'nin temeldeki amacı, sağlık hizmetlerine erişimin sosyal ve ekonomik durumu ne olursa olsun tüm vatandaşlar için eşit olmasını sağlamak. Ama işin içine girdiğimizde, bu eşitlik ve adalet gerçekten sağlanabiliyor mu? Bunu tartışmak gerekiyor.

Zayıf Yönler ve Eleştiriler: GSS Eşitlik Sağlıyor Mu?

GSS'nin en büyük eleştirilen yönlerinden biri, eşitlik sağlamakla başladığı ama bir noktada eşitsizlikleri daha da derinleştirmesidir. Sistem, sosyal güvencesi olmayan milyonlarca vatandaşı kapsıyor gibi görünüyor, ancak gerçekten de herkes eşit bir şekilde faydalanabiliyor mu?

Öncelikle, primlerin hesaplanma şekli oldukça tartışmalı. Geliri düşük olan bir kişiyle, yüksek gelirli bir kişi aynı prim miktarını ödüyor. Bu durum, “sağlık hizmetlerine herkesin eşit erişimi” sloganına ne kadar uyuyor? Üstelik bu sigorta, gelir düzeyine göre şekillenmeyip sabit bir tutar üzerinden işliyor. Yani düşük gelirli bir kişi, maaşının büyük bir kısmını sağlık sigortasına vermek zorunda kalabiliyor, bu da onun aslında gerçek anlamda “güvence”ye sahip olup olmadığına dair şüpheler yaratıyor.

Kadınlar açısından da GSS, özellikle gebelik, doğum ve kadın sağlığı gibi hassas alanlarda yeterli koruma sunmuyor. Sadece prim ödemekle kalmıyor, bazen sağlık hizmetlerine erişim noktasında da ciddi aksaklıklar yaşanıyor. Sonuçta, sağlık hizmeti almak adına sürekli bir mücadeleye giren kadınlar, bu “eşitlikçi” sisteme nasıl güvenebilirler?

Erkeklerin Bakış Açısı: Çözüm Odaklı ve Pratik Yaklaşım

Erkekler genellikle çözüm odaklıdırlar ve bu bağlamda GSS’yi bir problem çözme aracı olarak ele alabilirler. Ancak GSS’nin çözmeye çalıştığı sorunların çözümü hakkında stratejik bir yaklaşım geliştirmek de gerekiyor. Çoğu erkek için, GSS bir “yapmak zorunda olunan bir şey”dir; bu yüzden, sistemin zayıf yönlerinden ziyade, sistemin doğru işleyip işlemediğine odaklanırlar.

Bir erkek, genellikle sağlık sigortasını bir zorunluluk olarak görüp, asıl amaç sağlık hizmetine erişmek olduğunda, sistemin karmaşıklığı ve bürokrasisi onları daha da soğutabilir. Çünkü pratik anlamda, bu sistemin nasıl çalıştığı ve ne kadar efektif olduğu, herkesin hayatını kolaylaştıran bir çözüm gibi görünmüyor. O yüzden, erkekler çözüm odaklı bakarak bu sisteme dair somut adımların atılmasını bekliyorlar. Örneğin, primlerin adaletli bir şekilde dağıtılması ve sağlık hizmetlerine erişimin kolaylaştırılması gibi.

Ama burada sormamız gereken soru şu: Bu sistem, gerçekten de vatandaşlar için “eşit” bir sağlık hizmeti sunuyor mu? Bunu konuşmamız lazım.

Kadınların Bakış Açısı: Empati ve İnsan Odaklı Yaklaşım

Kadınlar, daha çok toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve sosyal adalet perspektifinden bakarak GSS’yi ele alırlar. Evlilik, annelik ve kadın sağlığı gibi etmenler, kadınların GSS üzerinden aldıkları hizmeti doğrudan etkileyebilir. Özellikle, kadınların hamilelik, doğum ve sonrası sağlık hizmetlerine ulaşmak noktasında yaşadıkları zorluklar, bu sigorta sisteminin insan odaklı bir yaklaşımda olmadığını gösteriyor.

Kadınların empatik bakış açısı, bu sağlık sigortasının her bireyin gerçek ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarlanması gerektiğini vurguluyor. Gelir düzeyi ve cinsiyet gibi faktörler göz önünde bulundurulduğunda, bu sigorta sistemi kadınlar için her zaman adil ve yeterli bir güvence sunmuyor. Kadınların sağlık ihtiyaçları, erkeklerden farklıdır ve bu ihtiyaçların sigorta sistemiyle uyumlu olması gerekir.

GSS, tekdüze bir sistemle herkesin sağlık güvencesini sağlamak istese de, her bireyin özel ihtiyaçları göz ardı ediliyor. Kadınlar, özellikle sağlık sisteminde sadece prim ödeyerek adil bir hizmet almanın zorluklarını yaşarken, erkekler de sistemin yapısal eksiklikleriyle boğuşuyor. Bu iki perspektifi bir arada düşündüğümüzde, GSS'nin daha kapsayıcı, adil ve eşitlikçi olması gerektiği aşikar.

Sosyal Adalet ve Sağlıkta Eşitlik: GSS Gerçekten Adil Mi?

Şimdi soralım: GSS gerçekten adil bir sistem mi? Toplumun en savunmasız kesimlerinin bu sistemdeki yeri nedir? Geliri düşük, çalışan ama sigortasız kişilerin aynı prim yükümlülüğünü taşıması, sağlık hakkı ile ilgili derin eşitsizlikler yaratıyor. Kadınların, erkeklerin ve diğer tüm bireylerin sağlık hizmetlerine eşit erişimini sağlamak için ne gibi adımlar atılabilir?

Hadi forumdaşlar, bu soruları birlikte tartışalım. GSS'nin gerçekten herkes için eşit ve adil bir sistem olup olmadığını sizin gözünüzde nasıl değerlendiriyorsunuz? Kimler için GSS faydalı, kimler için ise haksız bir yük? Yorumlarınızı bekliyorum!