Kıblemiz Neresidir ?

Defne

New member
Kıblemiz Neresidir? Harita Yok, İçgüdü Var!

Selam forum ahalisi!

Dün akşam çayımı yudumlarken kafama dank eden bir mevzuyu sizinle paylaşmak istiyorum: "Kıblemiz neresidir?" Şimdi diyeceksiniz ki, “E kardeşim bunun cevabı belli, pusula bakarsın, uygulama indirirsin, iş çözülür.” Ama işin öyle basit olmadığını hepimiz biliyoruz. Çünkü mesele sadece kıbleyi bulmak değil, kıbleyi nasıl aradığımız, ararken nasıl davrandığımız ve en önemlisi de bu esnada yaşadığımız küçük çaplı “insanlık trajikomedyaları.”

Erkeklerin Kıble Bulma Metodu: Stratejik Operasyon

Erkekler kıbleyi bulma işini genelde bir “savunma bakanlığı operasyonu” ciddiyetiyle ele alırlar. Elinde telefon, açar uygulamayı, 18 uyduyla bağlantı kurar, sonra da sanki Ay’a roket fırlatıyormuş gibi “Evet arkadaşlar, kıble 24,7 derece kuzeydoğu ekseninde, buradan 16 adım ileride, sağa 3 adım dönünce tam karşımızda!” diye rapor verir.

İşin garibi, çoğu erkek zaten yön bulmada epey iddialıdır. "Benim pusulam içgüdüm!" der, ki o içgüdü bazen doğru çalışsa da bazen sizi banyoya çevirip dua ettirebilir. Ama olsun, stratejik düşünce işte böyle bir şey. Adam elinde cetvelle yer karolarını sayıyor, “Şu fayansın çizgisi kıbleye paralel” diyor, bir bakıyorsun hakikaten denk gelmiş.

Kadınların Kıble Bulma Metodu: Empati ve İlişki Yönetimi

Kadınlar için kıble aramak sadece yön tayini değil, aynı zamanda sosyal bir deneyimdir. “Komşuya soralım mı?” derler. “Ayşe abla bilir kesin, geçen sefer misafirlere göstermişti.” Onlar için kıble, aynı zamanda “bir araya gelme, paylaşma, iletişim kurma” vesilesidir.

Kadınların kıble bulma hikâyeleri genelde şu cümleyle başlar:

“Durun, ben geçenlerde bunu sormuştum, hatırlıyorum…”

O hafıza öyle bir çalışır ki, 3 yıl önce apartman toplantısında duyduğu “kıble şuradan” bilgisini bugün sofraya servis eder. Hem de öyle bir özgüvenle söyler ki, yanlış olsa bile herkes o tarafa döner, çünkü annelerin yön duygusu sorgulanmaz.

Erkek vs Kadın: Kıble Ararken Yaşanan Mini Dramlar

- Erkek: “Google Maps var ya, neden insanlara soruyoruz? Ben buldum işte.”

- Kadın: “E ama bak sen hep yanlış hatırlıyorsun, bir kere dükkâna tuvalete dönüp dua ettirmiştin!”

- Erkek: “O zaman internet çekmiyordu.”

- Kadın: “O zaman da komşuya sorsaydık, bak Ayşe abla hâlâ gülüyor bize!”

Sonuç: İki farklı kıble tespiti. Erkek 45 derece sağa döner, kadın 20 derece sola… Ve arada kalan biz zavallı cemaat, “Ya biz kimi takip edeceğiz?” diye şaşkın. İşte o an, içimizden biri muhakkak şu efsane cümleyi patlatır:

“Arkadaşlar, niyet önemli ya…”

Teknolojinin Gölgesinde Kıble Arayışı

Şimdi dürüst olalım, kimimiz kıbleyi bulmak için hala geleneksel yöntemleri kullanıyor: Güneş, yıldızlar, mahallenin yaşlı amcası… Ama çoğumuzun cebinde o mucizevi “Kıble Bul” uygulamaları var. Telefona açıyorsun, bir ibre dönüyor, hop kıbleyi gösteriyor.

Ama o ibre bazen kafasına göre takılıyor. Hele telefonun pusulası biraz bozuksa, kıble önce kuzeyi gösteriyor, sonra batıyı, bir bakıyorsun kıbleyi ararken kendi etrafında dönüp dönüp başın dönüyor. Hani dua etmek yerine meditasyona geçmiş gibi hissediyorsun.

Erkek: “Telefon sapıttı, uygulama güncellemesi lazım.”

Kadın: “Ben dedim sana, Ayşe ablayı arasaydık şimdiye kadar kılardık.”

Kıble Ararken Uluslararası Senaryolar

Bir de işin yurt dışı boyutu var. Türkiye’de kıble aramak kolay gibi geliyor. Ama bir git Almanya’ya, Amerika’ya… İşte orada erkek stratejik zekâsını, kadın ise iletişim becerisini sonuna kadar kullanır.

- Erkek: Harita açar, trigonometrik hesap yapar. “Mekke şu koordinatta, buradan şu açıyla dönmemiz lazım.”

- Kadın: Yan binadaki Türk marketine girer, “Ablacım, kıble neresi?” diye sorar, cevap 5 saniyede hazırdır.

Kıbleyi bulmak bir anda kültürel dayanışmanın sembolüne dönüşür. Hem de “komşuluk ilişkileri”ne katkı sağlar.

Forumdaşlara Sorular

Şimdi gelelim asıl meseleye. Siz kıbleyi nasıl buluyorsunuz? Erkekler gerçekten “benim içgüdüm var” kafasında mı, yoksa gizliden gizliye uygulama mı kullanıyorsunuz? Kadınlar, siz de “komşuya soralım” ekolünden misiniz, yoksa artık teknolojiye güveniyor musunuz?

Kendi yaşadığınız en komik kıble bulma anısını yazın da, şu konuyu tam bir “forum dizisine” çevirelim. Kim bilir, belki de “Kıble Arayanlar Kulübü” diye yeni bir başlık açarız.

Sonuç: Kıblemiz Neresi?

Ezcümle, kıblemiz belli: Mekke. Ama oraya giden yol bazen erkeklerin stratejik zekâsından, bazen kadınların empatik çözümlerinden geçiyor. Kimi zaman teknolojiyi, kimi zaman da komşunun kahve ikramıyla gelen yön bilgisini kullanıyoruz.

Belki de mesele kıbleyi bulmak değil, kıbleyi ararken yaşadığımız yolculuk. Çünkü insanlık tarihindeki en samimi tartışmalardan biri şudur:

“Sen yanlış döndün.”

“Hayır, sen yanlış döndün.”

“Tamam, o zaman ikimiz de yan yana dua edelim, nasıl olsa niyet önemli!”

Hadi bakalım forumdaşlar, sahne sizde. Kıblenizi nasıl buldunuz, ne maceralar yaşadınız? Paylaşın, gülelim, öğrenelim, belki de yeni yöntemler keşfedelim. Çünkü kıble arayışı, aslında bizim hayata bakışımızın küçük bir özeti.