Üst Kurmaca Tekniği Nedir ?

Adile

Global Mod
Global Mod
Üst Kurmaca Tekniği Nedir?

Üst kurmaca, edebiyat ve sinema gibi sanat dallarında kullanılan, eserin yapısına ve içeriğine dair farkındalık yaratmayı amaçlayan bir tekniktir. Bu teknik, bir hikayenin veya anlatının içinde, anlatıcının ya da karakterlerin, içinde bulundukları eserin yapısı hakkında bilgi sahibi olmaları ya da bunun farkına varmaları üzerine kurulur. Başka bir deyişle, üst kurmaca, metnin kendisiyle ilgili bir oyun oynar ve izleyiciyi ya da okuru, eserin kurgu dünyasından çıkarak, eserin kendisine dair düşünmeye sevk eder.

Üst Kurmaca Tekniği Nasıl Kullanılır?

Üst kurmaca tekniği, bir eserde doğrudan ya da dolaylı yollarla kullanılabilir. Anlatıcı ya da karakterler, bazen kendilerini ve hikayeyi bir oyun ya da bir gösteri olarak kabul edebilirler. Bu farkındalık, genellikle okurun veya izleyicinin normalde hissettiği 'suspension of disbelief' (inanç askıya alındığında) durumunu bozar. Örneğin, bir karakter bir olayın kurgusal olduğunun farkına varabilir veya izleyici, bir filmde karakterin bir film setinde olduğunu öğrenebilir. Bu tür durumlar, üst kurmacanın tipik örneklerindendir.

Bir başka örnek ise, anlatıcının ya da karakterin sürekli olarak eserin yazılı olduğu ortamı ya da filmi izleyen izleyiciyi doğrudan hedef almasıdır. Modern edebiyat ve sinema örneklerinde sıklıkla karşılaşılan bu teknik, eserin sınırlarını zedeler ve gerçeklik ile kurgu arasındaki sınırı bulanıklaştırır.

Üst Kurmaca ve Meta Kurmaca Arasındaki Farklar

Üst kurmaca ve meta kurmaca terimleri sıklıkla birbirinin yerine kullanılsa da, aslında farklı kavramlardır. Meta kurmaca, daha çok bir eserin kendi kuralları ve yapısı hakkında daha derinlemesine bir düşünme biçimini ifade eder. Yani, bir eserin içinde anlatıcının veya karakterlerin, içinde bulundukları kurguya dair düşünceleri veya farkındalıkları meta kurmaca olarak kabul edilir. Üst kurmaca ise genellikle daha geniş bir perspektife sahiptir ve eserin kendisini, dış dünyadaki bağlamı ile birlikte sorgular.

Örneğin, bir filmde karakterlerin setin içinde hareket etmesi ve kameralarla ilgilenmesi meta kurmaca örneğidir. Ancak bir filmde, karakterlerin film setinde olduklarının farkına varması, izleyicinin film setinde olduğunu anlaması, üst kurmaca tekniğinin bir örneği olarak kabul edilir.

Üst Kurmaca Tekniği Hangi Türlerde Kullanılır?

Üst kurmaca, genellikle edebiyat, tiyatro ve sinema gibi sanat dallarında kullanılsa da, her türde bu teknik farklı şekillerde işlenebilir. Edebiyatın özellikle postmodern akımında, üst kurmaca sıkça kullanılan bir yöntemdir. Yazarlar, okurun ve karakterlerin farkındalıklarını birbirine zıt durumlar üzerinden kurarak, eserin kurgu dünyasına dair bilinçli bir mesafe yaratırlar.

Sinema dünyasında ise bu teknik, özellikle modern ve deneysel filmlerde sıkça karşımıza çıkar. Filmler, genellikle film yapımına dair bir eleştiri içerir ve izleyiciyi filme dair düşünmeye zorlar. Sinema dünyasında, izleyiciyi rahatsız etmek ve ona filmle ilgili düşündürmek amacıyla bu teknik güçlü bir araçtır.

Üst Kurmaca Tekniği ile Edebiyatın Postmodern Dönemi

Üst kurmaca tekniği, postmodernizmin bir özelliği olarak literatüre girmiştir. Postmodern edebiyat, metinlerarası ilişki kurarak, geleneksel anlatı yapılarına karşı çıkar ve okuru eserin yapısını sorgulamaya davet eder. Postmodern edebiyatın önemli isimlerinden biri olan Jorge Luis Borges, yazılarında bu tür teknikleri kullanarak eserlerinde hem edebi hem de felsefi bir katman oluşturmuştur.

Borges'in "Labirent" adlı eseri, üst kurmaca tekniğini kullanarak, okurun farkındalık düzeyini yükseltmeyi amaçlar. Eserde, karakterler ve anlatıcılar, kurgusal dünyanın sınırlarını tartışır ve gerçeklik ile kurgu arasındaki farkları sorgular. Bu tür bir anlatım, okurun edebiyatın doğasına dair derin düşünceler geliştirmesine olanak tanır.

Üst Kurmaca Tekniği ile Tiyatroda Kullanım

Tiyatroda da üst kurmaca tekniği oldukça etkili bir şekilde kullanılmaktadır. Birçok çağdaş tiyatro eseri, izleyicinin sadece seyirci olmasının ötesine geçmesini sağlar ve ona aktif bir katılım fırsatı sunar. Bertolt Brecht'in "Epic Theatre" akımı, tiyatroda üst kurmaca kullanımının en bilinen örneklerinden biridir. Brecht, izleyiciyi sadece hikayenin bir parçası olarak görmek yerine, onu düşündürmeye, sorgulamaya ve kendi sosyal gerçekliklerini değerlendirmeye davet etmiştir.

Bir Brecht oyununda, karakterler izleyicinin farkındalığını artırmak amacıyla sık sık kırılmalar yaşar. Örneğin, bir karakter bir anda oyun hakkında konuşabilir veya bir sahne, tiyatro yapımına dair öğelerle donatılabilir. Bu teknik, izleyiciyi sadece izlemekle kalmayıp, eserin yapısı hakkında düşünmeye de teşvik eder.

Üst Kurmaca ve Postmodern Filmler

Sinema dünyasında üst kurmaca tekniği, özellikle postmodern filmlerde kullanılır. Postmodern sinemada, kurgu dünyası ile gerçek dünya arasındaki çizgiler silikleşir ve izleyici sürekli olarak eserin farkında tutulur. "Adaptation" (2002) filmi, üst kurmaca tekniğinin sinemadaki en bilinen örneklerinden biridir. Filmde, senarist Charlie Kaufman, bir film yazmaya çalışırken, kendisini ve senaryosunu izleyiciye sunar. Bu, izleyicinin bir film yazma süreci hakkında bilgi sahibi olmasını ve filmdeki karakterlerin kurgusal dünyayla olan ilişkisini sorgulamasını sağlar.

Bir diğer önemli örnek ise "The Truman Show" (1998) filmidir. Bu filmde, baş karakter Truman, bir televizyon programı içinde doğmuş ve tüm hayatı bir izleyici kitlesi tarafından izlenmektedir. Truman, programda olduğunu fark eder ve bu farkındalık, onun dünyasını tamamen değiştirir. Bu film, üst kurmaca tekniğini kullanarak izleyiciye, kurgusal bir dünyanın içindeki gerçeklik ve varlık soruları üzerinde düşündürür.

Sonuç

Üst kurmaca tekniği, edebiyat ve sinema dünyasında önemli bir yer tutar. Hem metinler arasındaki ilişkileri derinleştirir hem de okur veya izleyiciyi eserle ilgili düşünmeye zorlar. Bu teknik, kurgu ile gerçeklik arasındaki sınırları bulanıklaştırarak, eserlerin yapısal ve felsefi yönlerini ön plana çıkarır. Edebiyatın postmodern akımında, sinemada ise deneysel yapımlarda sıkça kullanılan bu teknik, sanatın kendi sınırlarını keşfetmeye ve sorgulamaya olanak tanır.